İsviçreli heykeltraş ve ressam Alberto Giacometti, 10 Ekim 1901’de Canton Grigioni’deki Stampa Kasabasında dünyaya geldi. Vaftiz Babası Giovanni, Post Empresyonist bir ressamdı ve Giacometti’yi sanata yönlendiren bireydi. On üç yaşında hakikatleştirdiği “Elmalar” isimli resmi ilk çalışması olmuştur. Albrecht Dürer, Rembrandt ve Jan Van Eyck gibi adlardan etkilenmiştir. 1915’te Schiers Koleji’ne giren Giacometti, 1919’da buradaki eğitimini […]
İsviçreli heykeltraş ve ressam Alberto Giacometti, 10 Ekim 1901’de Canton Grigioni’deki Stampa Kasabasında dünyaya geldi. Vaftiz Babası Giovanni, Post Empresyonist bir ressamdı ve Giacometti’yi sanata yönlendiren bireydi.
On üç yaşında hakikatleştirdiği “Elmalar” isimli resmi ilk çalışması olmuştur. Albrecht Dürer, Rembrandt ve Jan Van Eyck gibi adlardan etkilenmiştir. 1915’te Schiers Koleji’ne giren Giacometti, 1919’da buradaki eğitimini bitirdi. Sanat için tutku gösteren kardeşler arasında gelişen Giacometti’nin kardeşi Diego, bir mobilya tasarımcısı olarak tanındı ve Giacometti’nin modeli ve dayanakçısı olarak misyon yaptı.
1919’dan 1920’ye kadar, Ecole des Beaux-Arts’ta fotoğraf eğitimi aldı ve Cenevre’deki Ecole des Arts et Metiers’de heykel ve çizim yaptı. 1920’de, İtalya’ya gitti ve burada Alexander Archipenko ve Paul Cezanne’nin Venedik Bienali’ndeki yapıtlarından etkilendi. Ayrıca Afrika ve Mısır sanatından ve Giotto ve Tintoretto’nun şaheserlerinden derinden etkilendi. 1922’de Paris’e yerleşti ve Stampa’yı sık sık ziyaret etti ve zaman zaman Antoine Bourdelle’nin heykel derslerine katıldı.
1925’te arkaik – ilkel sanatla, kübist sanatı araştırmak için bir hayli müze ve galeriyi gezdi. İlk defa heykelini 1927’de Paris’teki Salon des Tuileries’te sergiledi. İlk şahsi sergisi 1932’de Paris’teki Galerie Pierre Colle’da reelleşti. Giacometti’nin Picasso’nun sanatından etkilenerek 1932 güzünde hakikatleştirdiği “Sabah Dörtte Saray” onun Gerçeküstü yarıyılına ait en ünlü eseridir. Giacometti bu heykeli ile alakalı olarak şöyle demektedir: “Ben ve sevgili dostum, kibrit çöplerinden inanılmaz bir saray yapardık. Öğrenmiyorum neden, kafesin içinde bir belkemiği yaşar hale geldi. Bir kadının bana sattığı bel kemiği, ikimizin de yaşamının sonuna geldiği gece gördüğü sıska kuşlardan biri içinde yaşamaya başladı. Yukarıyada çatının üstünde, sabaha karşı dörtte uçan bir kuş.”
İlk Amerikan şahsi sergisi 1934’te New York’taki Julien Levy Galerisi’nde açıldı. 1936-1940 seneleri arasında çalışmalarını insan kafası üzerine odakladı. 1940’ların başında Simone de Beauvoir, Pablo Picasso ve Jean-Paul Sartre ile dost oldu. 1942’den itibaren Giacometti, yayıncı Albert Skira ile ilişkilendirdiği Cenevre’de yaşadı.
Sanatçının Samuel Beckett ile olan arkadaşlığı 1951’de başladı. 1955’te Londra’daki Sanat Konseyi Galerisinde ve New York’taki Solomon R. Guggenheim Müzesi’nde retrospektiflerle şereflendirildi. 1961 Venedik Bienali’nde Pittsburgh’daki Carnegie Uluslararasısında Büyük Heykel Mükâfatı’nü aldı.1965 senesinde Tate Gallery, Londra, Çağdaş Sanat Müzesi, New York, Louisiana Müzesi, Humlebaek, Danimarka ve Stedelijk Müzesi’nde Giacometti tarafından sergiler tertip edildi. Aynı sene, Fransız hükümeti tarafından Grand Prix Milli des Arts mükâfatına layık görüldü.
Yapıtları Ekspresyonist tutumlu bir Gerçeküstü aynı zamanda bir kübist olarak belirlendi. Tabiatta gözlemlediği hakikat formları, görmek istediği, düşündüğü, kavramsallaştırdığı, kendine mülk ettiği bir üslup ile esere dönüştürdü. Disformik ayrıntılar, insana özgü yanılgılar, sanatçı tarafından heykellerinde ustalıkla işlenerek müthiş eserlerin ortaya çıkmasını sağladı.
Giacometti, kalp hastalığı nedeni ile 11 Ocak 1966’da Chur’da can verdi.
En ehemmiyetli yapıtları:
Kaşık Kadın, Yürüyen Adam, Boşluğu Yakalayan Eller, Şehir Alanı, Baş- Kafatası, Kırmızı Giysili Caroline, Uzun İnce Baş, Büyük Kadın, Kafes, Orman, Burun