Anasayfa » Genel » Peyami Safa Kimdir?

Peyami Safa Kimdir?

Lise edebiyat derslerinde sıkça ismi geçen, yazdığı kitaplar ile günümüzde hala popülerliğini sürdüren ve hatta gelecekte konuşulmaya devam edecek olan galibiyetli yazar ve gazeteci Peyami Safa’nın hayatı çok merak edilmesinin yanında ortaokul ve liselerde de talebelere araştırma ödevi olarak verilmektedir. Servet-i Fünun yarıyılı edebiyatçıları arasında en usta kalanı olmasa da çok iyi bir edebiyatçı olan […]

Peyami Safa Kimdir?Lise edebiyat derslerinde sıkça ismi geçen, yazdığı kitaplar ile günümüzde hala popülerliğini sürdüren ve hatta gelecekte konuşulmaya devam edecek olan galibiyetli yazar ve gazeteci Peyami Safa’nın hayatı çok merak edilmesinin yanında ortaokul ve liselerde de talebelere araştırma ödevi olarak verilmektedir.

Servet-i Fünun yarıyılı edebiyatçıları arasında en usta kalanı olmasa da çok iyi bir edebiyatçı olan İsmail Safa’nın oğlu olarak 2 Nisan 1899 senesinde İstanbul’da doğan Peyami Safa düşünülenin aksine babadene eş bir biçimde edebiyata alaka duysa da ondan pek bir şey bilememiştir. Peyami Safa doğduktan sonra babası İsmail Safa, Sivas’a sürgüne gönderildi ve Peyami Safa daha 2 yaşındayken babasını orada kaybetmiş oldu. İsmail Safa’nın yarıyılın tanınmış şairlerinden olması gerçeğinde Peyami Safa’nın edebiyatın içinde bir hayata giriş yapmasına neden oldu. Öyle ki Peyami adını galibiyetli edebiyatçıya yarıyılın ünlü şairlerinden Tevfik Fikret vermiştir. Aslen Trabzonlu olan Safa’nın annesinin ismi Server Bedia Hanım’dır. Yarıyılın gergin politik hayatında padişah olan II. Abdulhamid’e olan karşı davranışları İsmail Safa’nın son zamanlarını oğlu Peyami Safa ve eşinden uzakta Sivas’ta sürgünde geçirmesine neden oldu. Babasının vefatından sonra abiyi İlhami Safa ve annesi Server Bedia Hanım’la beraber yaşayan Peyami Safa’nın çocukluk hayatı pek de cümbüşlü geçemedi. Daha 2 yaşında babasını kaybetmesinden dolayı hiç baba figürüyle karşılaşamamış olan Peyami Safa 9 yaşındayken ehemmiyetli bir kemir rahatsızlığını tutuldu. Yayılmacı bir hastalığı olması Peyami Safa’nın çocukluk zamanlarının çoğunu sağlık kurumunda hekimler ve hemşirelerle beraber geçirmesine sebebiyet verdi. Sağlık Kurumunda geçirdiği seneler beyninin bir köşesine öyle derin kazındı ki daha sonra yazacağı ve günümüzde en ünlü yapıtlarından biri olan “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” isimli eserinde sağlık kurumunda geçirdiği zamanlardan etkilendiğini ortaya koydu.

Peyami Safa Kimdir?Lise eğitimine günümüzde Vefa Lisesi olarak öğrenilen Vefa İdadisi’nde başlayan Peyami Safa, Hasan li Yücel ve Yusuf Ziya Ortaç gibi ehemmiyetli bireylerle aynı sıralarda oturdu. Daha lise talebesi olmasına rağmen edebiyata yoğun bir biçimde alakası da o zamanlarda kendini göstermeye başladı. Lise senelerinde ilk romanı olan “Daha Önceki Arkadaş” ve ilk hikaye sınaması olan “Piyano Muallimesi” isimli yapıtları kaleme alan Peyami Safa o yarıyılda çok güç yayımlama fırsatı bulduğu “Sakın Bu Kitabı Almayın” isimli kitabıyla çok yüksek satış sayılarına erişti. Hem yaşadığı hastalık meseleyi hem de parasal problemlerin bastırması sebebiyle lise eğitimini yarıda kesmek zorunda kalan Peyami Safa Güncelden de eğitime ve edebiyata olan aşkını sürdürmeye devam etti. Tıp, psikoloji ve felsefe alanlarında suratlarca kitap okuyan Peyami Safa bu sayede yazdığı romanlarda kişiliklerin çok daha derinliklerine inebildi. Türk edebiyatına kontrolünün yanında Güncel dil de bilmek istemesi nedeniyle kendi mücadeleleri ve babasının dostlarının hediye ettiği kitaplarla Fransızca bilen Safa daha sonra bu dile iyice vakıf olabildi. Tiyatro merakı Peyami Safa’nın Dârülbedayi imtihanlarına girmesine neden oldu. Fakat imtihanı kazanmasına rağen parasal sıkıntılardan dolayı kaydını yaptıramadı. Parasal kasvetleri çözmek emeliyle ilk olarak Posta ve Telgraf Nezâretinde işe başlayan Safa ardından Boğaziçi’ndeki Rehber-i İttihad Okulu’nde hoca olarka çalışmaya başladı. Çalışma hayatının kısa bir yarıyılında da Duyun-u Umumiye’de memur olarak çalışmasına rağmen, Peyami Safa çok daha değişik arayışlar içerisindeydi.

Peyami Safa Kimdir?Yarıyılında büyük bir teşebbüsçülük sergileyen Peyami Safa ve Abisi Yirminci Yüzyıl isimli gazeteyle basın hayatına süratli bir giriş yaptı. “Yüzyılın Hikâyeleri” isimli köşesinde yayımladığı hikayeler Peyami Safa’nın ünlenmesine takviyeci oldu. Yayıncılığını da yaptığı bu gazetede Cenap Şehabettin ile yaptığı kalem münakaşası yarıyılında çok alaka çekti. Ardından katıldığı bir hikaye müsabakasında aldığı birincilik Peyami Safa’nın bir hayli edebiyatçı tarafından desteklenmesinin önünü açtı. Yayınladıkları bu gazetenin kapanmasının ardından Çevirmen-ı Hakikat ve Tasvir-i Efkâr gazetelerinde işine devam eden Peyami Safa, cumhuriyetin duyurusunun ardından Son Telgraf, Son Saat ve Son Posta gibi yarıyılın çok ünlü gazetelerinde kendine yer edinmeyi öğrendi. Gazetecilik işinden hayatını yönet ettirecek kadar para kazanamadığından parasal kasvetler sürüklediği bir yarıyılda “Güya Kızlar” isimli romanını yayımladı. 1924 senesinde ise ard arda Mahşer, Bir Akşamdı, Süngülerin Gölgesinde ve İstanbul Hikâyeleri isimli kitapları okuyucuların alkışlarına sundu. 1925 senesinde yarıyılın en ünlü gazetesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nde hem kendi ismiyle hem de “Server Bedi” mahlasıyla yazılar yazmaya başladı.

Peyami Safa Kimdir?Server Bedi mahlası gerçeğinde Peyami Safa’nın para kaygısı güderek yazdığı çalışmalar olduğu için yarıyılın popüler yazım stilinden etkilendi. Bu mahlasla yazdığı yapıtlardan olan “Kurnaz Recai” çok büyük bir okuyucu kitlesi edinmesine takviyeci oldu. Bu seri değişik açıdan bakılmış polisiye yapıtlar olmasından dolayı bu kadar yoğun alaka sürüklediği düşünülmektedir. 1936 senesinde “Kültür Haftası” ve 1953 senesinden 1960 senesine kadarki süreçte de “Türk Görüşü” isimli iki mecmuanın çıkmasını sağladı. Ardından Milliyet ve Çevirmen gibi gazetelerde de yazmaya başladı. Peyami Safa’nın belki de en büyük acısı oğlu Merve’nin askerlik vazifeyi sırasında kaybetmesi olabilir. Oğlunun vefatından birkaç ay sonra İstanbul’da beyin kanaması geçirerek hayata gözlerini yumdu 15 Haziran 1961. Kuşkusuz kalemi çok akılda bir yazardı. Fakat kendisinin bu derece ünlenmesini sağlayan şey hem yazılarında seçtiği mevzular hem de o mevzuları ele alışında sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji ve sosyoloji gibi alanları harmanlayışındaki ustalıktır. 43 senelik yazım hayatında bir an dahi durmadı ve sayısız yapıtları Türk Edebiyatı’na kattı. Yazarlık hayatı süresince değişik politik fikirlere kapılması Peyami Safa’nın yapıtlarını çok istikametli hale getirdi. Gazetede yazdığı yarıyıllarda değişik yazarlarla tartışmalara girmekten kaçınmayan Peyami Safa, Necip Fazıl Kısakürek, Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul ve Aziz Nesin gibi yarıyılın tanınmış yazarlarıyla gazete yazıları üzerinden sıkça tartıştı. Yazdığı nezaketi yapıtların yanında ders kitapları da olan Peyami Safa güçlü nezaketi şahsiyeti sayesinde yazdığı yapıtların günümüzde hala çok satanlarda olmasını sağladı.

Peyami Safa Kimdir?Yapıtları:

ROMAN:

1922 Gençliğimiz
1923 Şimşek
1923 Güya Kızlar
1924 Mahşer
1924 Bir Akşamdı
1924 Süngülerin Gölgesinde
1925 Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü
1925 Canan
1930 Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
1931 Fatih-Harbiye
1931 Atilla
1933 Bir Kararsızın Romanı
1949 Matmazel Noralya’nın Koltuğu
1951 Yalnızız
1959 Biz İnsanlarız

HİKAYE:

1980 Hikayeler

REYİN:

1932 Gün Doğuyor

Peyami Safa Kimdir?TAHLİL:

1938 Türk İnkılâbına Bakışlar
1938 Büyük Avrupa Anketi
1939 Felsefî Buhran
1943 Ulus ve İnsan
1959 Mahutlar
1961 Mistisizm
1961 Nasyonalizm
1961 Sosyalizm
1963 Doğu-Batı Birleşimi
1970 Sanat- Edebiyat-Tenkid
1970 Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca
1971 Sosyalizm-Marksizim- Komünizm
1971 Din-İnkılâp-İrtica
1973 Kadın-Aşk-Aile
1976 Yazarlar-Sanatçılar- Tanınmışlar
1976 Eğitim-Gençlik-Üniversite
1976 20. Yüzyıl- Avrupa ve Biz

DERS KİTAPLARI:

1929 Cumhuriyet Okullarına Ulus Abecesi
1929 Cumhuriyet Okullarına Abece
1929 Cumhuriyet Okullarına Kıraat
1930 Güncel Arza Mektupları
1932 Büyük Mektup Numuneleri
1941 Türk Grameri
1942 Dil Bilgisi
1942 Fransız Grameri
1948 Türkçe Açıklamalı Fransız Grameri

İçeriği Oyla

Yorum yapın