1890 senesinde İngiltere, Devon’da dünyaya gelen ve Gerçek ismi Agatha Mary Clarissa olan Agatha Christie, yazdığı polisiye romanları ile şöhret salmıştır. Edgar Alan Poe, Conan Doyle gibi adlar polisiye roman ve hikaye cinsini tanınır hale getirseler de, Agatha Christie onların yolunda ilerleyerek kendine Güncel bir alan yaratmış ve zamanla onlarıın yapıtlarını geride vazgeçmiştir. Romanları iki milyarın üzerinde satarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir. Kutsal kitap olan İncil’i dahi geçmiştir.
Orta halli bir aile olan Amerikalı Miller’ların sıradan yaşamı, baba Frederick Miller’ın vefatı ile sarsıldı. Asilzade yetişmiş bir İngiliz aileye üye olan anne Clara Bohemmer çocuklarının eğitimini ev civarında almalarını sağlamıştır. Kardeşleri ile birlikte yaşamasına karşın yalnız bir çocukluk yarıyılı geçiren genç Agatha’nın yazım bilgisi erken yaşta annesi tarafından keşfedilmiş ve bu mevzuda destek görmüş. O daha on altı yaşındayken nam ve piyano dersleri için Paris’e sevk edilmiş ama mektepte okumak istemediği için ailesinin yanına geri dönerek kendi işi olan yazarlık mevzusunda kendisini geliştirmiştir. 24 yaşına geldiğinde subay olarak görev yapan Archibald ile dünya evine girmeye karar verir ve beş sene sonrasında tek kızı olan Rosalind dünyaya kazanç. Okuduğu polisiye romanlardan tatmin olmaması onu daha iyisini yapabilirim kanısına yönelmiş. Kızının doğumu ile birlikte cesaretini toplayan yazar ilk romanı olan The Mysterious Affeir Style’ı kaleme alır. Fakat kitabı yayınlayacak bir yayınevi bulamamış. Bu gidişat onun hevesini kırmamış hatta daha büyük bir hırs ile yazmaya koyulmuş. Bu yapıtı 1920 senesinde Bodley Head yayınevi tarafından basılmıştır. Kitap ünlü yazar Conan Doyle’un Sherloch Holmes kişiliğini geride vazgeçerek, Güncel ve değişik bir polisiye kişilik olan Dedektif Poirot’un devrini başlatmıştır. 1926 senesinde kocasının onu kandırdığını düşünerek genç bir bayanı takip etmiştir. Bunun Gerçek olduğunu bilince ondan parçalama kararı almıştır. Bu vaziyetten oldukça rahatsız olan yazar yola çıkarak izini kaybettirmiştir.
Medyada can verdiğine dair bir ekip haberler dolanmaya başlamış. Otomobilinin bir kireç kuyusunda bulunması vakayı da kuşkuları çoğaldırmıştır. En sonunda kaldığı otelde bulunmuş ve bu 10 günlük müddet zarfında ne yaptığını ve nereye gittiğini kimseye anlatmamıştır. Boşanma davaları sonuçlanan yazar, parçalamasına karşın eşinin soyadını taşımayı sürdürmüştür. 1930 senesinde ünlü arkeolog Sir Max Mallowan ile tanışmış ve kısa müddet sonra evlenmiştir. Otuz sene kadarlık bir müddet süresince evliliğini sürdürmüştür. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kızılhaç sağlık kurumularında eczacılık yapmıştır. Ortadoğu’ya seyahatler yaparak okuyucuya kitapları aracılığı ile aktarmıştır.
İngiltere’nin en ehemmiyetli nişanı olan Şövalyelik Nişanı’na layık görülmüştür. 1976 senesinde can vermiş olduğu haberine okuyucuları inanmadı. Fakat bu haber asıldı. Edebiyat camiasının en tanınmış yazarlarından biri olarak yaşama veda etti. Kitapları ile tüm Kuşaklara esin kaynağı oldu.
Yapıtları:
*On Minik Zenci.
*Doğu Ekspresinde Cinayet.
*Cinayet Abecesi.
*Vefat Suskun Geldi.
*Saklı Düşman.
*Cinayet Duyuruyu
*Vefat Meleği.
*Son Evdeki Risk.
*Beşi Yirmibir Geçe
*Ruhların Cinayeti
*Sittaford Malikanesi’nin Sırrı
*Cesetler Ağlamaz
*Kızlara Suikast
*Servet
*Doğu Ekspresinde Cinayet
*Şark Ekspresinde Cinayet
*Ölünün Aynası
*Arka Caddedeki Cinayet
Yazar: Taner Tunç
