Baruch Spinoza olarak da öğrenilen Benedictus de Spinoza 1632 senesinin Kasım ayında dünyaya gelmiştir. Fikirleri ile felsefenin esaslarını atan panteist bir düşünürdür. Yazdığı felsefi yapıtlar ile günümüz düşünce dünyasına ışık yakalamıştır. Spinoza dini bir ekip baskılar ve engizisyonlar suratından ülkesi İspanya’dan göç ederek Hollanda‘ya yerleşmiş olan Yahudiliği özümsemiş bir ailenin çocuğudur. 24 yaşına geldiğinde felsefi görüşleri şekillenmiş olan feylesof, bu düşüncelerinden dolayı dininden aforoz edilmiştir. O yarıyıl emin taşıt gereçlerin tamir işlerini yaparak uyumunu sağlayan Spinoza, kendi felsefesini oluşturmaktan da geri kalmamıştır.
Descartes’deri yoğun şekilde etkilenen düşünür, 17. Asır akılcılığının ikinci büyük düşünürü olarak felsefe camiasında yer etmiştir. Geometrik yöntemi, felsefi sistemine uyarlamıştır. Bu yöntem felsefeyi geliştirme ve Gerçekya erişme mevzusunda hakikat ve yanılmaz bir yöntem olarak görülmüş ve bu biçimde özümsenmiştir. Düşünsel kumpas ile sebepsel kumpasın paralel olduğunu korunmuştur. Uygun bir ekip tanımlar ile yapılmış olan manalı bir tümdengelim, bizleri hakikatin bilgisine eriştirmede en kestirme yoldur. Descartes’ın Töz tanımından yola çıkarak Yaradan üzerine incelemeler yapar. Varolan herşeyin yaradan ile olan sebepsellik ilişkisinden yola çıkarak, manasal düzlemde sonlu şeylere açıklama getirir. Ona göre bir şeyi öğrenmek, esasta sebebini öğrenmek ile eşdeğerdir. İnsan insanın Yaradan’sıdır’ ifadesi ile ferdin kendine yetmesine işaret etse de bazı kesimlerce tepkiler toplamıştır. İnsanın iyiyi ve makûsu kendisinde topladığını bu lafı ile ifade eder.
Tabiatta bulunan devinimsel süreci baz alarak, neden netice ilişkisi içerisinde vakalara yanaşır. Âlemde tesadüfsellik fikriye karşı gelen feylesofa göre âlemde rastgele bir emel de yoktur. Parasal bir ekip fenomenlerin sadece Güncelden parasal nedenler ile açıklanabileceğine işaret eder. Mekanik bir dünyanın ve aşamanın varlığına inanarak her türlü teolojiyi yalanlar.
Duyumsal bilgi, bilimsel bilgi ve sezgisel bilgi olarak bilgiyi üçe ayırarak araştırmış. Duyumsal olan bilgi insanın vücudu haricindeki bir ekip duyum ya da imgelerden türetilmiş olan bilgidir. Bilimsel bilgi ise us süzgecinden geçerek şekillenen upuygun fikirlerdir. Sezgisel bilgi ise insanın yaradan ile olan ilişkilerini ele alan bilgi cinsidir.
Spinoza, insanı natürel süreçlerin başlıca fenomeni olarak görür. İnsanın emin sebeplerden dolayı dünyaya geldiğini ve yaptığı her eylemin sebebinin olduğunu korunmuştur. Özgür istemin olmadığını, insanın ancak bilgiye erişince özgürleşebileceğini söyler.
21 Şubat 1677 senesinde yaşama veda eden düşünürün yapıtları 1678 senesinde kendi dili olan Felemenkçe ile yayınlanır.
Yapıtları
* Ethica
*Yaradan, İnsan ve İnsanın Mutluluğu Üzerine Tahlil
*Siyasi Analizler
*Anlayış Gücünün Gelişimi
*Descartes Felsefesinin Prensipleri
*Teolojik-Siyasi Analizler