İran ’ın dünyaca ünlü şairlerinden olan ve bir haylimizin ad olarak bilindik olduğumuz Hafız-ı Şirazi kimdir? Onu ve şiirlerini azıcık daha yakından tanımanın zamanı gelmiş olabilir. Gerçek ismi Şemseddin Muhammed adından da hipotez edileceği üzere İran ’ın Şiraz şehrinde dünyaya gelmiştir. Hayatıyla alakalı aktarılan bilgilerde bütünlük sağlanamıyor olsa da adındaki Hafız ibaresi de iyi bir eğitim […]
İran ’ın dünyaca ünlü şairlerinden olan ve bir haylimizin ad olarak bilindik olduğumuz Hafız-ı Şirazi kimdir? Onu ve şiirlerini azıcık daha yakından tanımanın zamanı gelmiş olabilir. Gerçek ismi Şemseddin Muhammed adından da hipotez edileceği üzere İran ’ın Şiraz şehrinde dünyaya gelmiştir. Hayatıyla alakalı aktarılan bilgilerde bütünlük sağlanamıyor olsa da adındaki Hafız ibaresi de iyi bir eğitim aldığının göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bununla beraber hayatında uzun vakit yokluk sürüklemesine karşın, yarıyıl yarıyıl bazı devlet büyükleri tarafından himaye edildiğine dair de bilgiler bulunmaktadır.
Hafız ’ın ahlakı kimliğine baktığımızda öncelikle gözümüze çarpan gazel cinsini kullanışı ve şiirlerinde temanın genellikle sevgi ve mutluluk üzerine yoğunlaşıyor olmasıdır. Hafız ’a kadar İran edebiyatında gazelin yaygın olduğunu söyleyemeyiz ve yarıyıl olarak da bir geçiş sürecinde olan İran edebiyatının spektrum kazanması açısından onun yeri oldukça ehemmiyetlidir. Hafız, kendinden evvelki İran şairleri mevzusunda oldukça yetkin olmasıyla beraber Ananesine de hâkim olmasıyla beraber bu stil Güncelliklere liderlik edebilmiştir. Hafız birikimleri istikametinde gazel cinsinde eserler vermekle beraber içerik olarak da bakıldığında genel kanının aksine birbirinden bağımsız beyitlere pek yer vermemektedir.
Hafız ’ın şiir mantalitesine baktığımızda şiirlerindeki mutluluğun ve sevginin insan odaklı objektif dünyaya dönük olduğunu görürüz. Hafız hayatın gereği olarak mutluluğu vurgulamaktadır. Hafız ’ın Arapça ve Farsçadaki yetkinliği de şiirlerinin akıcı ve anlaşılır olmasını sağlamıştır, özellikle kullandığı Arapça sözcüklerin şiirin içinde akışı bozmaması onun yetkinliğini gözler önüne sermektedir. İsminden gazelleriyle söz ettirmiş olsa da Hafız öbür bir hayli ahlakı cinste de eserler vermiştir. Tüm şiirlerinin topladığı Divan ’ında altmış altı rubai, beş kaside, bir muhammes, dört mesnevi, otuz dört kıta ve beş surat dokuz gazel bulunmaktadır.
Hafız asırlar sonra dahi kendisinden sonra gelenler tarafından da keşfedilmeye ve misal alınmaya devam etmiştir. On dördüncü asırda eser vermiş olan Hafız, başta Osmanlı edebiyatı olmak üzere bir hayli Güncel kuşak tarafından lider kabul edilmiştir. Ünlü Alman şair Goethe ’nin de Hafız ’a özenerek Doğu Batı Divanı ’nı yazdığı öğrenilmektedir. Dünya çağındaki tanınırlığı da 1988 senesinde, 600. Vefat sene dönümünün UNESCO tarafında Şiraz ’da tertip edilen sempozyumla beraber çoğalmıştır.
İran edebiyatındaki ehemmiyetine ek olarak, Hafız İran’ın ananesel günleri için de oldukça ehemmiyete sahiptir. Özellikle 21 Aralık’da kutlanan Yelda Gecesi’nde Hafız’ın Divanı’ndan gelişigüzel bir sayfa açılır ve oradaki şiir üzerinden gelecek senenin iyi veya makûs geçeceğine dair varsayımda bulunulurdu. Ayrıca her sene baharın gelişinin kutlandığı Nevruz için hazırlanan özel sofralarda da Hafız’ın Divanına özellikle yer verilirdi.