Erol Güney Biyografisi
Şair Orhan Veli Kanık ’ın aşık olduğu Bella Eskenazi, Erol Güney ’in eşi Dora’nın kızkardeşidir.
Erol Güney, 1914 senesinde Ukrayna ’nın Karadeniz kıyısındaki şehiri Odesa ’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Hakikat ismi Mişa Rottenberg ’dir. Babası zengin bir petrolcü idi. 1917 senesindeki Ekim devriminden sonra ailesi ile birlikte Türkiye‘ye 1920 senesinde göçetti. İstanbul ’da Saint Joseph Lisesi ’nde lise eğitimi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi ’nde Güncel açılan Felsefe Bvefatı ile Fransız, İngiliz Edebiyat bvefatını bitirdi. Bu arada, Türk yurttaşlığına geçerek Erol Güney ismini aldı.
1940 senesinde Ulusal Eğitim daha önceki Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından başlatılan dünya edebiyatının Türkçeye çevrilmesi projesinde misyon alan Erol Güney, Rusça, Fransızca, İngilizce ve Türkçeye son derece egemen idi. Dostoyevski, Anton Çehov, Moliere, Nikolay Vasilyeviç Gogol, İvan Turgenyev, Puşkin, Platon Eflatun gibi birçok yazarın Türkçeye ilk olarak kazandırılmasını sağladı. Bunlar arasında Anton Çehov ’un ‘Vişne Bahçesi ’, Nikolay Vasilyeviç Gogol ’un ‘Müfettiş ’i ve İvan Gonçarov ’un ‘Oblomov ’u sayılabilir.
Erol Güney 1940 senesinden 1946 senesine kadar Çeviri Bürosu ’nda çalışırken, Çeviri Bürosu ’nun başında bulunan Sabahattin Eyüboğlu başta olmak üzere Azra Erhat, Cahit Külebi, Orhan Veli Kanık, Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mina Urgan ve Abidin Dino gibi şahıslarla yakın arkadaşlıkları oldu. O tarihteki cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Tercüme Bürosundan 100 bayağı yapıtı Türkçeye kazandırmalarını istedi.
1946 senesinde 5 Ağustos 1946 tarihinde Hasan Ali Yücel ’in Ulusal Eğitim Bakanlığından istifa etmesinin ardından Çeviri Bürosu ’nun işlevsizleşmesiyle. Sabahattin Eyüboğlu 1947 senesinde Paris‘e gitti, Orhan Veli Kanık 14 Kasım 1950 de can verdi ve Erol Güney, Agence France-Presse’te AFP gazeteciliğe başladı.
Erol Güney 1955 senesinin Mart ayında Sovyetler Birliğinin‘in Türkiye ile ilişkileri iyileştirmek istediğine dair yazdığı bir haber üzerine 19 Mart 1955 tarihinde Adnan Menderes Hükümeti, Bakanlar Heyeti ’nu topladı ve Bakanlar Heyeti kararıyla “Türkiye aleyhine çalıştığı bahanesiyle” evvel Yozgat‘a sürgüne sevk edildi, sonra yurttaşlıktan çıkarıldı ve hudut dışı edildi.
Daha sonra Fatin Rüştü Zorlu, Erol Güney ’in hudut dışı edilmesinin bahanesi olarak “Çok şey biliyordu,” dedi. Erol Güney, seneler sonra haberin kaynağının Belçika Büyükelçisi Van Kerhoven olduğunu söyler.
Sınırdışı edilen Erol Güney, evvel Paris‘e gidip AFP’de çalışmayı sınadı. Bir sene kaldığı Paris ’te Simone ismindeki sevgilisinden bir kızı oldu. Devamlı muhacir statüsünde yaşamaktan bıktığından 1956 senesinde İsrail‘e yerleşerek İsrail yurttaşı oldu.
Erol Güney ’in Edibe isminde kedisi vardı. İsrail ’e yerleştikten sonra 1956 senesinde eşi Dora da İstanbul ’dan yanına taşınırken kedisini de getirmiştir.
Erol Güney, hayatının geri kalan senelerini gazetecilik işini sürdürdüğü İsrail, Tel Aviv‘de geçirdi. İsrail ’de yayımlanan Yedioth Ahronoth Gazetesi ’nin Washington DC temsilcisi oldu. Ayrıca İstanbul‘da yayınlanan haftalık gazete Şalom Gazetesinde yazılar yazdı. Sınırdışı edilişine tepki olarak uzun seneler boyunca Türkçe konuşmadı. Hatta Türkçe yayınlanan Şalom Gazetesinde yazmaya başladığı ilk senelerde yazıları Fransızca gönderdi, çeviri edilerek yayınlandı.
Ancak 35 sene sonra, 1990’da Türkiye‘den vize almayı başardı ve sık sık İstanbul‘u ziyaret etti. 1 Temmuz 2002 – 15 Ocak 2007 senelerinde Tel AvivTürkiye Büyükelçisi olarak misyon yapan Feridun Sinirlioğlu, Türkiye ’nin İsrail Büyükelçisi olarak soyulduğunda, Tel Aviv ’e ayak bastıktan sonra İsrail Cumhurbaşkanı ’na güven mektubunu sunmadan evvel ilk ahlak ziyaretini Erol Güney ’e yaptı.
Erol Güney, 12 Ekim 2009 tarihinde İsrail, Tel Aviv ’de 95 yaşına can vermiştir.