Yunanlı feylesof ve matematikçi Pisagor’un reel adı Pythagoras’tır. Yunanistan‘ın Samos adasında M.Ö 580’de doğduğu düşünülmektedir. “Aşamanın egemeni rakamlardır”, “rakamlar kâinatı idarıyor” ve hatta “yaradan sayıdır” gibi lafların sahibidir. Rakamların babası olarak nitelendirilen Pisagor sadece matematik ile ilgilenmemiş bunun yanında rakamları temel alan fizik astronomi felsefe gibi bilimlerle de ilgilenmiştir. Pisagor kuramı ismi verilen ve matematiğe […]
Yunanlı feylesof ve matematikçi Pisagor’un reel adı Pythagoras’tır. Yunanistan‘ın Samos adasında M.Ö 580’de doğduğu düşünülmektedir. “Aşamanın egemeni rakamlardır”, “rakamlar kâinatı idarıyor” ve hatta “yaradan sayıdır” gibi lafların sahibidir. Rakamların babası olarak nitelendirilen Pisagor sadece matematik ile ilgilenmemiş bunun yanında rakamları temel alan fizik astronomi felsefe gibi bilimlerle de ilgilenmiştir. Pisagor kuramı ismi verilen ve matematiğe ışık yakalayan kuramı geliştirmiş bundan hareketle irrasyonel rakamları bulmuştur. Müziğin matematiksel alana indirgenebileceğinden yola çıkarak “diatonik skala”yı bulmuştur. Aynı zamanda dünya yuvarlaktır önermesini ortaya atmış ve sabah yıldızı, akşam yıldızı’nın gerçeğinde Venüs olduğunu bulmuştur. Bununla birlikte dünyanın güneş çevresinde devinimler yaptığını ortaya attığı zaman tepkilerle karşılaşmıştır.
Temel eğitimini bitiren Pisagor insanlığın ilk felsefe adamı olarak öğrenilen Thales’in nasihati üzerine Mısır ve Babil’e gidip fen ve din alanında eğitim almıştır. Mısır’da rahiplerden ve kahinlerden aldığı eğitim sonrasında savaşın çıkmasıyla Babil’e geçti. Babil’in matematik bilimleri ile ünlenmiş bir yer olması Pisagor’un çok işine yarayacaktı. 34 sene süresince kendisini bilmeye adayan Pisagor ülkesine döndüğü zaman dersler vermeye başladı. Fakat iktidarın baskıcı davranışlarından dolayı M.Ö 529 senesinde Yunanlıların yaşadığı bir kıyı kenti olan Güney İtalya’da Croton’a göç etti.
Kaşif, gezgin, bilim adamı kimlikleriyle burada acilen ünlenen Pisagor, burada kendi ismi ile anılan ve yarıyıla damgasını vuran bir hayli bilim insanı yetiştiren Pisagor Mektebi’nu burada kurmuştur. Aynı zamanda dini kaliteyi de taşıyan Pisagor Mektebi, zamanın ehemmiyetli ekolleri arasındaydı. Fakat Pisagor’un bilim eğitimlerine ve açılımlarına alışamamış olan ulus bir müddet sonra bu mektebi yakmıştır. Pisagor ve talebeleri yanarak can vermişlerdir. Bu yangında bir hayli belge ve ekol de yok olmuştur.
*Rakamlar her şeyi idarer.
Yaşamının büyük kısmını sayı çalışmalarına adamış olan Pisagor matematiksel prensipleri dünyada bulunan tüm sistemlerin temeli olarak görüyordu. Ona göre dünyadaki her şey sayı ve matematikle sarihe kavuşabilirdi. Ona göre her varlık bir sayı ile aynılaşırdı. Misalin 5 renkleri, 6 sıcaklığı, 7 sıhhati, 15 aşkı temsil etmekteydi. Ateşin piramitten yeryüzünün ise düzgün bir altı suratlıdan yaratıldığı gibi değişik görüşleri korunuyordu.
*Müziğin özünde matematik uyur.
Rakamlar ve emin oranlar üstünden fikir yürütmeye çalışan Pisagor müzik alanında da rakamları faal biçimde kullanmıştır. Telli bir enstrümanda telin kısaltılması neticeyi sesin ince olduğunu fark etmiştir. Birbiriyle aynı olan iki telin biri öbürünün iki katı uzunluğunda ise uzun telin çıkardığı ses kısa telin çıkardığı sesin bir oktav altındaydı.
*Tamsayıların hakimliğinin sonu.
Matematik ilminin atası sayılan Pisagor, matematiksel kanıt fikri ortaya atan ilk insandır. Ona göre belitler her şeyin temelidir. Pisagor’un en ehemmiyetli buluşu ve kendisini tanınır kılan düşüncesi Pisagor Teoremidir.
Pisagor Teoremi: Dik bir üçgende dik kenarların üzerinde bulunan karesel alanlar toplamı, hipotenüsün üstünde kurulan karelerin alanına denktir. Günümüzde a2+b2=c2 biçiminde öğrenilen hipotenüs uzunluğu bulma yöntemini o zamanlar ortaya atmıştır.