Resveratrol, her gşöhret azıcık şarap içmenin Gerçekten sağlıklı olabileceğini düşünen Fransız paradoksu sebebiyle herkesin dinlediği bir polifenoldür. Bununla beraber, biyo yararlanımı cılızdır ve dayanakların iddia edildiği gibi çalışma olasılığı düşüktür. Bu yazı da resveratrolun ne olduğu, resveratol kaynakları ve yan tesirleri hakkında bilgiler bulunmaktadır. Resveratrol Nedir? Resveratrol, 1990’larda bilimsel olarak dikkat sürükleyen ufak bir polifenoldür. […]
Resveratrol, her gşöhret azıcık şarap içmenin Gerçekten sağlıklı olabileceğini düşünen Fransız paradoksu sebebiyle herkesin dinlediği bir polifenoldür. Bununla beraber, biyo yararlanımı cılızdır ve dayanakların iddia edildiği gibi çalışma olasılığı düşüktür. Bu yazı da resveratrolun ne olduğu, resveratol kaynakları ve yan tesirleri hakkında bilgiler bulunmaktadır.
Resveratrol Nedir?
Resveratrol, 1990’larda bilimsel olarak dikkat sürükleyen ufak bir polifenoldür. O zamandan beri, yardım üreticileri ve haber kuruluşları tarafından çok sevilmektedir. Resveratrol, kırmızı şarapta Fransızların doymuş yağlarda yüksek bir perhizin yanında çok ılımlı olmayan ölçülerde harcamayı sevdiği için bu bileşik, bir şişedeki Fransız Paradoksu olarak adlandırılmıştır ve istatistiklere göre Fransızlar çok düşük kalp hastalığı oranlarına sahiptir.
Kırmızı şaraptaki resveratrolün paradoksu bütün olarak açıklaması pek muhtemel olmasada, bazı bilim adamları bunun katkıda bulunan bir etmen olabileceğini söylemektedir. Üzüm toksinlere ve asalaklara karşı savunmada resveratrol ürettiği için resveratrol üzüm derisinde yüksektir. Ayrıca Japon Knotweed’den yapılan muhtelif meyveler, yer fıstığı, soya ve Itadori çayında bulunur.
Sınırlı çalışmalar antioksidan, antienflamatuar, ihtiyarlama karşıtı ve fitoöstrojen aktivitesini incelemiştir. Resveratrol, kronik hastalıkların iyileştirilmesi için bazı potansiyele sahiptir. Tahlilciler ayrıca hayvanlarda yaşam süresini etkileyebilecek kalori kısıtlamasının tesirlerini taklit etme becerisini incelemektedir. Muayenehane çalışmalar resveratrolün muhtemelen güvenli olduğunu göstermektedir. Bununla beraber, insanlarla uzun vadeli bir çalışma yapılmamıştır.
Resveratrol ayrıca büyük bir kusura sahiptir o da cılız biyo yararlanımdır. Resveratrol bağırsaktan kana öbür polifenollerden quercetin gibi azıcık daha iyi emilir. Ancak kan dolaşımında çok az serbest resveratrol vazgeçerek süratli bir biçimde ayrılınır. Bilim adamları, bunun hayvanlardan ve hücrelerden elde edilen bulguların çoğunun insanlar için geçerli olmamasının bir sebebi olduğunu söylemektedir. Ayrıca, resveratrol destekleri FDA tarafından tıbbi kullanım için onaylanmamıştır. Yardımlar genellikle sağlam muayenehane araştırmalardan yoksundur. İdaremelikler onlar için imal standartları tanımlar, ancak bunların güvenli veya tesirli olduklarını garanti etmemektedir, bu surattan almadan evvel uzman bir hekimle görüşülmesi tavsiye edilir. Resveratrol çoğunlukla üzüm derisinde ve kırmızı şarapta bulunan bir polifenoldür. En büyük kusuru, potansiyel sağlık bereketlerini sınırlayan cılız biyo yararlanımdır.
Dozaj
Çoğu yardım 50-500 mg Resveratrol kapsar. Kimileri genellikle 1.200 mg’a kadar daha yüksek dozlar kapsamaktadır. Muayenehane bilgiler hala sınırlıdır. Mevcut muayenehane çalışmalarda tipik resveratrol dozları kullanılmıştır, bu dozlar şu biçimdedir:
• Oral olarak alınan sbağışlama resveratrol dozu 150-500 mg/gşöhret arasında değişmiştir. Bilim adamları, kilo kaybını incelemek ve aralıklı oruç yakalamanın uzun ömürlü tesirlerini taklit etmek için, en az 30 gşöhret süresince 150 mg/gşöhret resveratrol kullanmışlardır. Beyin dolaşımı ve seks hormonları üzerindeki potansiyel tesirler için daha yüksek dozlara gereksinim dinlenmiştir.
• Gşanda 1-2 kadeh şarap 100- 300 ml içmek kalp hastalığı riskini eksiltmiş ve kan damarı sağlığını iyileştirmiştir. Alkolsüz şarap, özellikle zati kalp hastalığı riski altında olan şahıslarda daha faydalı olabilir.
Anekdot: Şarap, otoimmün ve histamin sorunları olan insanlar için bir seçenek olmayabilir. Gşanda bir kadeh şarap içmenin sizin için güvenli olup olmadığından emin olmayan bireyler uzman bir hekime başvuru etmelidir.
Muayenehane çalışmalar gşanlık 150-500 mg resveratrol kullandı; yardım üreticileri daha yüksek gşanlık dozlar önerme meylindedir. Resveratrol, oral kullanım için ek olarak bir hayli formda mevcuttur:
• Kapsüller
• Sıvı dolgulu kapsüller/yumuşak jeller
• Sıvı destekleri Eniva ResVante Reserve gibi
• Tabletler
• Lipozomal resveratrol
Çoğu çalışma trans-resveratrolün cis-resveratrol ile karşılaştırıldığında daha faal resveratrol formu olduğu sonucuna varmıştır. Bu surattan mahsulün yaftayı hakimiyet edilmesi ehemmiyetlidir. Resveratrol ayrıca cilt bakımı veya topikal kullanım için muhtelif mahsuller halinde yönteme edilmiştir. Alttakiler mevcuttur:
• Cilt bakımı için krem
• Ağrı kesici krem daha yüksek resveratrol konsantrasyonu
• Serum
• Jel
• Merhem
Resveratrol genellikle ağrı kesici kremlerde veya cilt bakım mahsullerinde öbür antioksidanlar veya nebatlarla birleştirilir.
Bayağı ve Yüksek Dozlar
Hormesis, bedene ufak doz, akut stres getirme konseptidir, bu da onu daha da güçlü olan gelecekteki stresörler için hazırlayan bir reaksiyon ortaya çıkarır. Hazırlanırken, beden daha yüksek performans vaziyetine geçebilir. Aslında, size çok fazla hasar vermeyen şey sizi daha güçlü yapar. Felsefe ile, potansiyel olarak riskli megadoların tuzağına düşmemek çok ehemmiyetlidir. Hayvan ve hücre temelli çalışmalarda resveratrol, düşük bayağı dozlarda ve çok yüksek mega dozlarda ters tesirlerle sürekli olarak hormonik cevapları tetiklemiştir. Misalin, düşük dozlarda resveratrol ülser iyileşmesini çoğaldırır ve kan damarlarını korur. Ancak yüksek dozlarda iyileşmeyi geciktirebilir ve kalp hasarına neden olabilir. Hücresel çalışmalarda kullanılan dozlar, çok yüksek dozlu desteklerde dahi bulunan dozlardan çok daha yüksektir.
Biyoyararlanım
Resveratrol iyi absorpsiyona, ancak düşük biyoyararlanıma sahiptir.
Alınan resveratrolden çok azı kan dolaşımında serbest formda kalmaktadır. Bunun sebebi resveratrolün kandaki proteinlere veya lipoproteinlere bağlanmasıdır. Karaciğer enzimleri de süratle serbest resveratrol yakalar ve CYP450 enzimleri sülfatlama ve glukuronidasyon ile değiştirir. Hayvan bulgularına direnerek, serbest form kan seviyeleri çok düşük olmasına karşın, dokular hala resveratrol alabilir ve depolayabilir. Resveratrol nispeten ufak bir moleküldür ve beyne geçebilmelidir. Ancak insanların resveratrolü beyin de dahil olmak üzere herhangi bir dokuda depolayıp depolayamadıkları hala öğrenilmemektedir. Resveratrolün biyoyararlanımını potansiyel olarak artırmanın bazı yolları şunlardır:
• Karabiberde bulunan natürel bir bileşik olan piperin ile alınmalıdır
• Resveratrolün öbür polifenoller veya flavonoidlerle birleştirilmesi
• Lipozomal veya nano-resveratrol formülasyonlarının aranması
• Yüksek yağlı bir yemekle beraber resveratrol almak özellikle beyin koruması istiyorsa
Bilim adamları ayrıca, kan-beyin bariyerini geçme becerisini çoğaldırmak için resveratrolü değiştirmeye çalışıyorlar. Çalışmalar hala hayvanlarla sınırlıdır, ancak Piceatannol, Alzheimer hastalığı ile çaba için umut verici bir resveratrol türevidir.
Sinerji
Çalışmalarda alttaki resveratrol sinerjileri incelenmiştir:
• Resveratrol orantılı olduğu SIRT1 ’in; Niagen NAD+alarak ek olarak SIRT artırabilir
• Kan damarlarını gözetmek ve yağ yakmak için Quercetin [8 , 9 , 10]
• Resveratrol, Genistein ve Quercetin, ucuz maliyetlerde kümülatif olarak eş faydalar sağlayabilir.
• Resveratrol, D vitamininin aktivitesini çoğaldırır VDR ile ve K2 vitamini ile sinerji içinde hareket eder. K2 vitamini ve resveratrol ile beraber bol ölçüde güneş ışığı almak menopoz sonrası bayanların sağlıklı kemiklerini korumasına takviyeci olabilir.
• Kurkumin
• Melatonin
• Turpgillerden elde edilen sebzelerden kükürt kapsayan biyoaktif bileşikler glukozinolat Indole-3-karbinol gibi
• Üzüm çekirdeği ekstresi
Resveratrol Perhiz Kaynakları
Tipik olarak, resveratrolün toplam konsantrasyonu şu biçimdedir:
• Kırmızı şarapta 0.2 ve 5,8 mg/L arasında vasati takribî 2 mg/L
• Beyaz şarapta sadece takribî 0,68 mg/L
Kırmızı şarabın beyaz şaraba göre altı kat daha fazla trans-resveratrolü vardır; beyaz şarap, daha az çalışılmış ve muhtemelen daha az faal olan yüksek seviyelerde cis-resveratrol kapsar. Kırmızı şarap, daha yüksek resveratrol içeriğini açıklayan üzüm derisini çıkarmadan çıkarılır. Beyaz şarap, resveratrol açısından zengin üzüm derisi alındıktan sonra fermente edilmektedir. En zengin resveratrol kaynağı İspanya’nın kırmızı üzümlerinden gelmektedir beş ons sırça başına 1,89 mg.
Öbür Kaynaklar
Japon Knotweed’den yapılan Itadori çayı muhteşem bir resveratrol kaynağıdır. Itadori, Japoncada esenlik anlamına gelir. Bu çay, gıda kaynaklarına bağlı kalmak isteyen ancak kırmızı şaraba tahammül etmeyen veya sağlık sorunları sebebiyle içmemesi gereken insanlar için uygun olabilir. Resveratrolün öbür gıda kaynakları arasında bitter çikolata, muhtelif meyveler, soya ve ham veya haşlanmış fıstık bulunur. Çoğu gıdadaki resveratrol ölçüyü muhtemelen emin sağlık bereketleri bekleyemeyecek kadar düşüktür. Misalin:
• 1 su kadehi Haşlanmış Fıstık 1,28 mg Resveratrol kapsar
• Fıstık Ezmesi, fincan başına 13 mg Resveratrol kapsar
Yan Tesirler
Sağlıklı insanlar üzerinde yapılan muayenehane çalışmalarda 500 mg/gşöhret’e kadar alınan resveratrol iyi tolere edilmiştir. Kanser hastalarına verilen yüksek dozda yüksek biyoyararlı resveratrol 5 g/gşöhret, ciddi yan tesirlere neden olmadı, ancak bazı hastalarda bulantı ve mide rahatsızlığı yaşanmıştır.
Çocuklarda
Uygun güvenlik bilgilerinin olmaması sebebiyle çocuklarda resveratrolden sakınılmalıdır.
Gebelikte
Resveratrolün gebelikte metabolizma ve doğum evvelsi sağlığı dengelemek için bereketli olduğu ileri sürülmüştür. Bununla beraber, hiçbir muayenehane çalışmada gebe bayanlarda resveratrol incelenmemiştir. Resveratrolün gıda yoluyla alınması büyük olasılıkla güvenlidir, ancak güvenlik bilgilerinin eksikliği sebebiyle yardımlardan sakınılmalıdır. Gebelik süresince resveratrol açısından zengin bir perhizle beslenen maymunlar üzerinde yapılan bir çalışmada resveratrolün hem iyi hem de makûs tesirleri vardır, bu biçimdedir:
• Gebelikte kilo alımını eksiltmiş, glikoz toleransını artırdı, fetüse kan akışını artırdı ve plasenta ve karaciğerin iltihaplanmasını eksiltmiştir
• Bununla beraber, fetuslardaki pankreası takribî%40 oranında artırmış ve fetus pankreasındaki hücrelerin fazla bölünmesine neden olmuştur.
Genel olarak, bebek için hasarlı olabilir. Fetusun pankreasına tesirleri ciddi bir evham sebebidir.
Kediler ve köpekler
Resveratrol, burada insanlar için geçerli olan aynı sağlık bereketleri için köpeklerde genellikle güvenli kabul edilir. Bununla beraber, köpekler üzerinde yapılan çalışmalar neredeyse yoktur. İnsanların, köpeklerde toksik olan bazı bileşikleri, üzümlerde bulunan resveratrol dışındaki maddeleri tolere edebileceği iyi öğrenilmektedir. İnsanlara ek olarak resveratrolün artan ilgisi ve popülaritesi ile kullanımı evcil hayvanlara kadar genişledi. Üreticiler köpekler ve kediler için eş resveratrol destekleri oluşturdular. Resveratrol ayrıca antioksidan ve ömrünü uzatan tesirleri için özel köpek mamasına ilave edilir.
Bir çalışmada, köpeklerden alınan kana ilave edilen resveratrol, inflamatuar sitokinleri çoğaldırdı ve anti-enflamatuar savunmayı eksiltmiştir. Bu hücresel çalışmada kullanılan dozaj, tipik oral dozlarla Gerçekleştirilebilecek dozdan daha yüksek olabilir, ancak Güncelden de güvenlik evhamlarını gündeme getirmektedir.
Kontrendikasyonlar
Resveratrol, demir emilimini ve/veya kan seviyelerini eksiltebilir ve bu da kansızlığı potansiyel olarak makûslaştırabilir. Resveratrol, demir metabolizmasında hepcidin yer alan ve demir emilimini eksiltebilecek ehemmiyetli bir proteini kodlayan genleri açmaktadır. Öbür yandan, resveratrolün demir metabolizması üzerindeki etkisi fazla demir yükü gidişatında bereketli olabilir.
İlaç Etkileşimleri
Resveratrol bağırsaktaki veya karaciğerdeki ilaçlarla, özellikle aynı karaciğer enzimleri tarafından bölünenlerle CYP450 etkileşime girebilir. Resveratrol ile etkileşime girebilir:
• Statinler Mevacor
• Yüksek tansiyonu düşüren ilaçlar nifedipin gibi
• Kalp aritmilerini eksiltmek için kullanılan ilaçlar amiodaron
• Antifungaller Sporanox
• Antihistaminikler Allegra
• Sedatifler/anksiyete karşıtı ilaçlar Valium gibi benzodiazepinler
• Antidepresanlar Halcion
• Antiviraller ve HIV ilaçları proteaz inhibitörleri
• Bağışıklık tepkisini eksilten ilaçlar immünosüpresanlar
• Erektil disfonksiyon ED ilacı
• Resveratrol ayrıca kan pıhtılaşmasını eksilterek, pıhtılaşma önleyici ilaçların antikoagülanlar veya Aspirin, Clopidogrel, Dalteparin, Heparin ve Warfarin gibi antiplatelet ilaçlar aktivitesini artırabilir. Bu ilaçlardan herhangi birini alıyorsanız ve tasarlanmış bir operasyonunuz varsa, hekiminizle görüşmeniz ve operasyondan en az iki hafta evvel resveratrol almayı vazgeçmeniz gerekebilir.
• Diklofenak Voltaren, Ibuprofen Advil, Motrin, Naproksen Anaprox gibi NSAID ağrı kesiciler/anti-inflamatuarlar
• Bitkisel yardımlar St John’s Wort, Sarımsak ve Ginkgo biloba
Resveratrol çoğunlukla üzüm derisinde ve kırmızı şarapta bulunan bir polifenoldür. Bazı meyveler, baklagiller ve Japon Knotweed’den yapılan Itadori çayı da kapsar. Bu ufak bileşik başlangıçta kalp sağlığını geliştirmek için popüler hale getirildi. Daha sonra muayenehane çalışmaların çürütüldüğü Fransız paradoksundan sorumlu olduğu düşünülüyordu. Resveratrol’şöhret en büyük kusuru, potansiyel sağlık bereketlerini sınırlayan cılız biyo yararlanımdır.