Türk Müziği’ne yaptığı eşsiz katkılarla efsaneler arasında yer alan Barış Manço, ölümünün 22. yıl dönümünde bir kez daha mezarının başında saygıyla anılacak. İşte Barış Manço ’nun hayatı…
Barış Manço kimdir?
Gerçek adı Mehmet Barış Manço olan Türk müziğinin efsanesi 2 Ocak 1943 tarihinde Üsküdar ’da Zeynep Kamil Hastanesi ’nde dünyaya gelmiştir.
İsmail Hakkı Bey ile Rikkat Uyanık Hanım ’ın ikinci oğulları olarak, ekmeğin karneyle dağıtıldığı ve ikinci dünya savaşının en kızgın olduğu zamanda dünyaya gelen Manço, 2 yıl önce dünyaya gelen abisinin “Savaş” ismini almasından sonra, ailesinin “artık dünyaya Barış gelsin” diye düşünmesinden dolayı barış adını almıştı.
Türkiye ’de Barış adını ilk alan kişinin kendisi olduğunu yıllar sonra TRT için hazırladığı ‘7 den 77 ye ’ adlı programı aracılığıyla, öğrenecekti. İlkokula Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal Paşa İlkokulunda, 4. Sınıfı Ankara Maarif Koleji İlkokulu nda, 5.Sınıfıda yine Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal Paşa İlkokulunda okuduktan sonra Galatasaray Lisesine girdi.
1957 yılı Şeker Bayramında çok sevdiği Babaannesi Nimet Hanım ’ı kaybeden Manço, onun adına (Gülpembe) şarkısını yazdı.
İlk olarak 14 yaşında sınıf arkadaşlarıyla birlikte Galatasaray Lisesinde Kafadarlar adlı grubu kurdu. İkinci grubu olan Haramiler‘de yine Galatasaray Lisesindeki arkadaşlarıyla birlikte çalıştı. Haramiler ’le birlikte dönemin popüler müziklerini yorumladı.
1958 in Mart ayında yeğeni Aysel ’in evlendiği akşam, Moda Düğün Salonunda Elvis Presley ’ den iki şarkı söyledi. 1959 yılının Nisan başında Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk resmi konserini veren Manço, 4 Mayıs 1959 da babası İsmail Hakkı Bey ’in ani ölümüyle tamamen yıkıldı.
Henüz 14 yaşında iken Galatasaray Lise ’sindeki arkadaşlarıyla kurduğu grubu Kafadarlar ’la “Barış Manço ve Kafadarları” adıyla sahne aldı. 1962 yılında Paris ’e giderek Özel Şişli Kolejine gider ve 1963 yılında bu okuldan lise diplomasını alır. 1963 yılında Salyangoz yüklü bir kamyonun tercüman-şöför yardımcısı olarak İstanbul ’dan Lion ’a oradan da otostopla Paris ’e giden Manço, burada Güzel Sanatlar Akademisinde okumak istiyordu.
Burada bazen Türk işçilerine tercümanlık yaparak, bazen garsonluk yaparak veya Türkiye den getirttikleri filmleri orada yaşamakta olan Türk işçilerine göstererek geçimlerini sağlarlar. 1964 yılında Fransa ’da 4 parçadan oluşan EP ’yi çıkardığında, o zamanlar radyoda program yapan Engin Arman Paris ’den gelen Plağın üstünde koskoca “Barısh Mancho” yazısına rağmen, plağı, “Fransa ’da müzik yapan genç şarkıcı Bari Manso” olarak sunar. Programı dinlemekde olan Barış Manço nun annesi ‘Rikkat Hanım ’ ayağında terliklerle evinden fırlar ve İstanbul radyosuna giderek, ‘yaa, benim oğlumdan bahsediyorsunuz, onun adı Barış Manço ’dur ’ der.
1965 yılının Ocak ayında, Adamo ve France Gall ’inde katıldıkları bir programda, Paris ’in meşhur “Olympia” müzikholünde arkasında Franck Pourcel orkestrası ve Swingle Singers ile beraber plağından iki şarkı seslendirir: “Babysitter ve Jenny Jenny“
1967 yılında Hollanda da büyük bir trafik kazası geçiren Barış Manço, kazanın ardından kendisinde bıyığının altındaki kesik izi kalır. Bu kesiği kapatmak için bıyık bırakmaya başlayınca saçlarını da uzatır. 1967 yılından itibaren 1969 yılına kadar sürecek Kaygısızlar dönemi başlar. Bu grubun üyeleri arasında, günümüzde MFÖ olarak tanınan gruptan “Mazhar Alanson ve Fuat Güner” de vardır.
Barış ’ın Türkiye ’ye döndüğü yıllarda , 1970 ’lerin başında , Türkiye ’de aranjman modasına karşı tepkiler bulunuyordu. Aranjman modasına olan bu tepki başka bir akımın doğmasına sebep oldu. Bu Güncel oluşan müzik türü Anadolu pop ’tur. Bunun üzerine Barış; Fuat Güner ve Mazhar Alanson ’la (bugünkü MFÖ ’nün elemanları) birlikte Kaygısızlar kurar.
Barış Manço Ve.. grubu ile 70 ’lerin başında çıkarttığı “Dağlar Dağlar” 45 ’liği , çıkışından 4-5 ay sonra 700 bin satar. Yabancı gruplarla yaşadığı sorunlar sebebiyle bir çok gruptan ayrılmak zorunda kalır. Anadolu Pop müziğinin öncüsü olarak kabul edilen Moğollar la beraber Fransa da çalışmaya başlar.
Bu grupla İşte Hendek İşte Deve, Katip Arzuhalim ve Binboğanın Kızı isimli parçaları kaydeden Barış, Moğollar ’ın tek başlarına kaydettikleri “Danses et Rythmes de la Turquie D ’hier A ’Aujourd ’hui” (Bu LP Türkiye ’de piyasaya Anadolu Pop adı altında çıktı) isimli albümle başarılı olmaları ve hatta bir önceki yıl Jimi Hendrix in, bir sonraki yıl Pink Floyd un kazandığı “Academie Charles Cross Grand Prix Du Disque” isimli ödülü kazanmaları ve tamamen yurt dışında çalışmak istemeleri sonucunda, ayrılma kararı alırlar.
Moğollar ’dan Engin Yörükoğlu ile beraber yurda dönen Barış, Celal Güven, Ohannes Kemer, Özkan Ugur ve Fuat Güner gibi müzisyenlerle beraber ölümüne dek kendisinden ayrılmayan Kurtalan Ekspres isimli grubunu kurar ve birçok başarıya imzasını atar.
Vatani görevine 1972 ’de yedek subay olarak Edremit ’te başlayan Barış, bir takım pürüzler nedeniyle 19 ay 26 gün askerlik yapmak mecburiyetinde kalıyordu. Askerden tezkere aldığının ikinci günü 2 Aralık 1973 ’te ilk video klibini Hey Koca Topcu-Genç Osman adlı şarkıya çeker. Bu şarkıyı Polatlı ’da geçen topçu asteğmen günlerinin etkisiyle, bir anı olarak yapmıştır.
1975 yılında Türkiye ’ nin sayılı senfonik rock albümlerinden “2023” piyasaya çıktı. Albümde yine Türkiye nin sayılı Rock Operalarından “Baykoca Destanı“,Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılını konu alan 2023 gibi parçalar yer aldı.
Barış Manço, ilk evliliğini Belçika ’da bulunduğu yıllarda yaptı. Bir giysi mağazasında tezgahtar olarak çalışan Marie-Claude adlı bir kızla tanıştı ve tam 6 yıl beraber yaşadılar. Arkasından 31 Ocak 1970 günü Liêge ’de evlendiler ama 6 ay kadar sonra, 16 Temmuz 1970 günü ayrıldılar. Barış ’ın okul hayatında ve geçimini sağlamasında Maria Claude ’un rolü büyüktür.
Gerçek hayat arkadaşını, “benim her şeyim” dediği Lale Manço ’yu, 1975 yılında tanır. Çiftin tanışması bozuk bir telefon sayesinde olur. Ablasına misafirliğe gelen Lale, telefon bozulunca eniştesinin arkadaşı olan üst kat komşusuna telefon etmeye çıkar. Kapıyı açan Barış Manço ’ya “Telefon edebilir miyim?” diye sorar Lale. Aldığı yanıt ise “Benimle evlenirsen edebilirsin” olur. “Neden olmasın” diyen Lale , içeriye girerek telefonunu eder ve parasını ödemeye kalkınca aldığı yanıt karşısında şaşkına döner. “Nasıl olsa evleneceğiz ne parası”.
1978 yılında bir nikah töreniyle resmen yaşamlarını birleştirirler. Şakayı çok seven Barış düğünde Nikah Şekeri niyetine Lale ’yle beraber doldurduğu bir plağı dağıtır. Plağın A yüzünde birbirlerini seven bir çiftin aşklarını dile getirdikten sonra kavga ettikleri bir konuşma vardır. İkinci yüzünde ise Barış kendi deyimiyle “kendi mutluluk öykülerini anlatacakları” bir parça hazırlamıştır. 19 Mayıs 1981 ’de Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984 ’te de Batıkan Zorbey dünyaya gelir.
Yaşamındaki ikinci evliligini 1978 de Lale Cağlar ile yapan Barış, 1979 yılında müzik dünyasına geri döndü. Cok sevdiği Kurtalan Eskpres ’iyle Güncel bir Gün isimli albümünü çıkaran Barış, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Gesi Bağları, Aynalı Kemer İnce Bele gibi parçaları ile büyük dikkat çekti. Bu albümle başlayan hiç dinmeyen başarı süreci, 1980 yılındakı Hal hal / Eğri Eğri Gerçek Gerçek Eğri Büğru Ama Yine De Gerçek 45 liği ile, 1981 yılında Sözum Meclisten Dışarı albümüyle, 1983 yılında Estağfurullah…Ne Haddimize!albümüyle sürüp gitti.
Büyük birikiminden her yaş kuşağının yararlanmasını istediğinden, biraz da seyyah olup, dünyayı gezmek istediğinden dolayı, 1988 yılında TRT 1 televizyonuna bir teklifte bulundu.
“Çocuk ve aileye yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli”dir düşündüğü. Yayına girdigi ilk gün milyonlarca izleyiciyi ekran başına toplayan “Barış Manço ile 7 ’den 77 ’ye“, böylelikle onun bir başka yavrusu oldu, ölümünden birkaç zaman öncesine kadar. Program çekimleri için oluşturulan TV ekibi, Ekvator ’dan Kutuplar ’a kadar yerküre üzerinde 150 değişik ülkeye giderek 500 bin km. ’den fazla yol kat etti.
1991 yılında Devlet sanatçısı olan Barış, 1990 yılında, ölümüne dek sürecek Japonya macerasına başlayacaktı. İçindeki büyük sevgiyi Japon halkıyla da paylaşmasını bilen Barış, orada da süperstar sıfatını elde ediyordu.
1982 yılında onu ilk defa yoklayan kalbi, 1999 yılında aramızdan ayrılmasına sebep oldu. 31 Ocak 1999 akşamı saat 23.30 da hastaneye getirildiğinde 1 saat öncesinde yaşama gözlerini yumdu. Son olarak büyük bir projeye daha imza atacaktı. Çok kapsamlı bir tarih belgeseli hazırlayacaktı. Fakat buna ömrü yetmedi. 1 Şubat 1999 günü aramızdan ayrıldı.