Amerikan şairlerden Robert Lee Frost, hayatını özetlediği öğrenilen tümcesi; ”Hayatta bildiğim her şeyi üç kelime ile özetleyebilirim: Hayat devam ediyor.” ile öğrenilir. Ülkesinin kuzeyinden etkilenip felsefi bir havada yapıtlar vazgeçmesinden hariç o, dünya ile bağını kesmiş uzak bir ülkenin şairi gibi de görünebilir. Derin ruh analiz etmelerinde hep sunmak istediği yazış stiliyle de söylemek istediklerinin tamamlanmasını okucuya vazgeçer. ”Gidilmeyen Yol”unda muhtemelen başka hiçbir amerikan şiiri çok alıntı ile ve yaygın halde açıklanmamıştır. Bu haliyle de şiirin açıklanmasında gözden kaçırılan noktalar vardır.Reelinde Frost da çoğu okuyucunun “Gidilmeyen Yol”u yanlış açıkladığının farkındaydı.Meşhur bir dersi sırasında “O şiir hakkında dikkatli olmalısınız. Şikeli, çok şikeli bir şiirdir.”demiştir. Okuyucular neredeyse kesin bir kanıyla şiiri, anlatıcının özgür isteme olan inancına dair umut veren bir vasiyet, alışılmışa karşı gelmek ve daha az gelişmiş yolu seçmek için esin verici bir çağrı olarak görür. Oysa bu yorum, şiirin hakikat anlamından çok uzaktır.
Şiirde hakikat sarih olan anlatıcının hangi yolun seçilmesi gerektiği hakkındaki kararının tümüyle rastgele oluşudur. İki yol arasında tercih yaparken reelinde özünde birbirine eş olduklarını özellikle vurgular. Bir yol, ötekisinin olduğu kadar sarihtir ve anlatıcı onları değişikleştirmek için dinlediği tutkuya karşın” oradan geçip gidenler” diyerek benzerliklerini kabul eder. Son mısrada Frost, kendine has alaycı huyu ortaya çıkarır. Anlatıcı, geçmişi anan yaşlı bir adam gibi `nice çağlar sonra `Bu öyküyü muhtemelen iç geçirerek yine anlatacağını kabul eder.Fakat bu yanlış bir iddia olabilir. Anlatıcı, tercihinin tamamen gelişigüzel olduğunu, zira başlamak için daha az gelişmiş bir yolun olmadığını bizlere anlatmayı daha tamamlamamıştır.`İkisi de uzanıyordu, birbiri gibi, hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde `.Frost insanın, kendini gururlandırma, hayatın bilinmeyenliklerini boş bir kisveye bürüme, hayatı iyi ve makûs seçenekler arasında bir dizi şuurlu tercihler yapabilir olarak görmekle avuntu bulma meylini itiraf eder. Bunda son noktası reelde hayatta hangi yolun en iyisi olduğunu öğrenmenin olası olmadığı ve kararlarımızın çoğunluklukla rastgele, şuursuz varsayımlar olduğudur.
Gidilmeyen Yol
Sarı bir ormanda ikiye dağıldı yolum,
İkisinden birden gidemediğim ve yoldaki
Tek yolcu olduğum için drama,uzun uzun
Baktım görene kadar birinci yolun
Otlar çalılar arasında kıvrıldığı yeri
Sonra diğerine gittim,o kadar iyiydi o da,
Ve belki çimenlik olduğu,yıpranmak istediğinden
Gidilmeye daha çok hakkı vardı oysa
Oradan gelip geçenler iki yolu da
Ei miktarda yıprandırmıştı hemen hemen
Ve o sabah ikisi de uzanıyordu birbiri gibi
Hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde
Ah,başka bir güne gizledim yolların ilkini
Ama öğrenerek her yolun Güncel bir yol getirdiğini
Merak ettim geri gelecek miyim diye
İç geçirerek anlatacağım bunu ben
Nice çağlar sonra bir yerde
Bir ormanda yol ikiye dağıldı ve ben
Ben gittim daha az geçilmişliğinden
Ve tam farkı yaratan bu oldu işte.
Yazar: Özge T.