1922’de Portland, Oregon’da doğduktan iki sene sonra ailesi San Francisco Kaliforniya’ya taşındı. Her ne kadar ebeveynleri sanatta olan alakasını desteklemese de, Diebenkorn büyükannesinden cesaret aldı. Fotoğraflı kitapları araştırarak, yerel galerileri dolaşarak görsel hayal eforunu geliştirdi. 1940 senesinde lisans eğitimine başlayarak Stanford Üniversitesi’ne girdi. Burada sanat danışmanı ve profesör olan Victor Arnautoff, Diebenkorn’u yağlı boya ile […]
1922’de Portland, Oregon’da doğduktan iki sene sonra ailesi San Francisco Kaliforniya’ya taşındı. Her ne kadar ebeveynleri sanatta olan alakasını desteklemese de, Diebenkorn büyükannesinden cesaret aldı. Fotoğraflı kitapları araştırarak, yerel galerileri dolaşarak görsel hayal eforunu geliştirdi.
1940 senesinde lisans eğitimine başlayarak Stanford Üniversitesi’ne girdi. Burada sanat danışmanı ve profesör olan Victor Arnautoff, Diebenkorn’u yağlı boya ile banal şekilsel disipline yönlendirdi. Edward Hopper gibi modernistlerin çalışmaları Diebenkorn’un sanatsal gelişimini şekillendirdi.
1943 senesinin Haziran ayında Stanford talebesi Phyllis Gilman ile tanışarak evlendi. İki sene süresince Birleşik Devletler Deniz Güçleri’nde vazife yaptı. Quantico, Virginia üssünde iken Doğu Kıyı’nın Çağdaş Sanat Müzesi, Philadelphia Sanat Müzesi ve Washington, DC’deki Phillips Koleksiyonu da dahil olmak üzere çağdaş sanatın en ehemmiyetli koleksiyonlarını ziyaret etme fırsatı tuttu. 1946’da San Francisco’da, California Hoş Sanatlar Mektebi’na kayıt yaptırarak GI Bill’den faydalandı. New York’taki Woodstock canlı sanat topluluğunda bir kış fotoğrafının ardından bir sonraki sene mektepte öğretim azası oldu. Öteki hocaları arasında Clyfford Still ve David Park vardı. Lisans derecesini 1949’da Stanford’dan aldı.
1950’de New Mexico Üniversitesi’nde Hoş Sanatlar Yüksek Lisansını sürdürmek için Albuquerque’ye taşıdı. Bu değişik üniversitelerde seyahat, öğretim ve öğrenim gördüğü bireyler üzerinde büyük tesiri oldu. Kendi soyut dışavurumcu stilini geliştirdi.
1955’deri 1966’ya kadar Kaliforniya Berkeley’de yaşadı. Elmer Bischoff, Henry Villierme, David Park ve James Weeks ile beraber , Bay Area Figüratif Hareketi’ olarak adlandırılan gruba katıldı. 1964 güzünden 1965 ilkbaharına kadar, Avrupa’yı gezdi ve ehemmiyetli Sovyet müzelerini ziyaret edip Matisse’nin tablolarını araştırdı. 1965’in ortalarında Bay Area’da fotoğraf yapmaya geri döndüğünde, ortaya çıkan yapıtları, on seneden fazla bir müddet evvelkinden değişik olarak bilmiş olduğu her şeyi özetledi.
1967 senesinde Santa Monica’ya taşındı. UCLA’da bir sanat profesörü oldu ve 1973’te emekli oluncaya kadar çalıştı.
1993’te amfizem olması nedeni ile yaşama gözlerini yumdu.
Kamusal bir fertten daha özel ve kendi kendini geliştirmekle kalmamış olmanın yanı gizeme, New Mexico ve California civarlarından etkilenen bir West Coast sanatçısıydı. Bu şahsi özellikler, insan figürünün soyut bir etrafta Gerçekdan kullanımıyla ya da fırçasının değişinin incelik ve şahsi ifadesiyle bir cins insanlaştırılmış marifetinde de ifade bulmuştur.
Sanatının en ehemmiyetli ve gizeme dışı özelliklerinden biri, hem tabiatta hem de tuvalde yapısını ve kumpasını gözlemleyerek, soyutlama ve figürasyon arasındaki tarzları değiştirebileceği sıvılıktı. Yapıtları, natürel etrafa olan algısını, tuval üzerinde yaratılan varlık kavramıyla müthiş bir biçimde uzlaştırmıştır.
Avrupa tarihi’nde “belle peinture” “hoş fotoğraf” gibi değişik tesirleri zaferle birleştirebilecek modern bir sanatçı olması açısından ehemmiyet kazanmıştır.
En ehemmiyetli yapıtları:
Palo Alto Çemberi, Başlıksız, Berkeley No8, Sundurma Kadın, Ocean Park No54, Oturmuş Üryan, Yarışlarda Bir Gün, Venedik Sanat Yürüyüşü, Adsız, Kart Oyunu, Kombinasyon, Kırmızı ile Mavi, Üç Renkli Maça, Siyah ve Gri, Laleler, Yeşil, Hardal, Puro Kutu Kapağı, Stüdyo Köşesi, Terasta Bir Kız
Yazar: Börte Büşra Yavuz