Ata Nutku Biyografisi
Ata Nutku, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında gemi inşaatının Türkiye’de ve İstanbul Teknik Üniversitesi‘nde geliştirilmesinde büyük rol oynamıştır.
Ata Nutku, 1904 yılında Babası orada görevli olduğu için Yunanistan ’ın bir şehiri olan Preveze ’de doğmuştur. Asıl adı Ataullah Nutku ’dur. Ata Nutku ’nun babası, Abdülhamit II döneminde donanmada görevli Yarbay Süleyman Nutku ’dur. Bahriye Mektebinin İnşaat-ı Bahriye Bölümünden 1923 yılında mezun oldu. 1939 yılında İngiltere ’ye gemi inşa yüksek mühendisliği eğitimine gönderildi. 1944 ’te profesör oldu. 1960 yılında ordinasyus profesör oldu. Deniz Harp Akademisi ’nde ve Yüksek Denizcilik Okulu ’nda da “gemi inşa” öğretmenliği görevi yaptı. 10 Eylül 1943 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde, ilk kez Gemi İnşaatı Yüksek Mühendisliği bölümünün açılmasına liderlik etmiştir.
Ata Nutku ’nun babası, Yarbay Süleyman Nutku 1890 yılında “Deniz Kuvvetleri Dergisi ’ni (Deniz Mecmuası)” çıkarmış 1897 yılında ise “Deniz Müzesini”kurmuştur. 27 Temmuz 1902 ’de 25 ciltlik Büyük Britannica Ansiklopedisi ’ni Türkiye ’ye getirmeye teşebbüs ettiği için Yunanistan Preveze ’ye sürgün edilen babası, Yarbay Süleyman Nutku, 1911 yılında emekli oldu. Emekliliğinde de boş durmayan Süleyman Nutku, 1923 yılı sonuna kadar “Osmanlı Kaptan ve Makinistler Cemiyeti ’ni” kurdu ve “Deniz Gazetesi ’ni” çıkarmaya başladı. “Meteoroloji Teşkilatı ’nı” kuran Süleyman Nutku, ardından hayata geçirdiği “Kılavuzluk Teşkilatı” ile boğazlardaki seyir düzenini tanzim etti. Böyle bir babaya sahip Ata Nutku ’nun da denizden uzak kalması beklenemezdi. Nitekim öyle de oldu.
Ata Nutku binbaşı rütbesindeyken 1928 yılında İtalya ’dan alınan ilk “Tepe” sınıfı muhriplerin kabul testlerine Cenova‘daki Ansaldo Tersanesi ’nde katıldı. 1931 ile 1938 yılları arasında Cumhuriyet tarihinin ilk yerli yapım gemisi olan bin 250 tonluk Gölcük Yağ (Yakıt) Gemisi ’ni Gölcük Tersanesi ’nde bin bir zorlukla inşa etti.
1941 ve 1942 yıllarında Gölcük ve Taşkızak tersanelerini modernleştiren Ata Nutku, 1948 ’de Deniz Kuvvetleri ’nden yarbay rütbesiyle emekliye ayrıldı ve 1953 ’te Gemi Enstitüsü ’nü kurdu.
1943 yılında deniz yarbayı üniformasıyla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gümüşsuyu binasında, “Türkiye ’de Gemi İnşaatı” başlıklı konferansıyla Tersane-i Amire ’yi anlatarak akademik yaşamına başladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında gemi inşaatının Türkiye’de ve İstanbul Teknik Üniversitesi‘nde geliştirilmesinde büyük rol oynadı. Türkiye’de ilk inşa edilen ve 1935 ’te denize indirilen ve 1938 yılında tamamlanan “Gölcük Tankeri” gemisinin tasarımı ve inşaatı onun sayesinde Gerçekleştirilmiştir.
Türkiye ’de gemi inşasının babası unvanını kazanan Ata Nutku, 1960 ’ta ordinaryüs profesörlüğe yükseldi. 1958 ve 1959 yılında California Üniversitesi ’nde, 1969 ve 1970 yılında Maryland Üniversitesi ’nde konuk öğretim üyesi olarak ders veren Ata Nutku, 1974 yılında İTÜ ’den emekliye ayrıldı.
Ata Nutku, gemi mühendisliğine ilişkin kuramsal çalışmalarını Gemi Dizaynı (1958) ve Pistonlu Buhar Makineleri (1968) adlı yapıtlarında topladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yönetim Kurulu, 1990 yılında kurucusu olduğu laboratuvara Ata Nutku Gemi Model Laboratuvarı adını verdi. 1999 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri 112 oto kapasiteli araba vapuruna Ord.Prof. Ata Nutku adını verdi.
Uzun yıllar hizmet ettiği Gölcük Tersanesi ise 2010 yılında, 310 Güncel Gemi İnşa Baş Mühendisliği kısmına Yb. Ata Nutku 310 Gemi İnşa Baş Mühendisliği adını verdi.
Ata Nutku, Öğretmen Naciye Nutku ile evlendi. Yavuz Nutku (d.3 Şubat 1943, İstanbul – ö.7 Aralık 2010) adında oğlu vardı.
Ata Nutku, 1974 yılında TÜBİTAK hizmet ödülü almıştır.
Ata Nutku, 31 Ocak 1994 tarihinde 90 yaşında İstanbul ’da ölmüştür.
Türkiye ’de gemi inşa edilebileceğine inanılmayan yıllarda Ata Nutku ’nun Nisan 1933 ’te Mühendis Yüzbaşı rütbesi ile dönemin Milli Savunma Bakanı Zekai Apaydın ’a Gölcük Tersanesi ’ne yetki verilmesi adına yazdığı mektup aşağıdadır.
“Muhterem Vekil Beyefendi, Cumhuriyetin güneşi altında doğan yepGüncel Türkiye ’de her gün Güncel fabrikalar açıldığını, büyük ve azimle dolu teşebbüslere girişilerek Türk elleriyle dağların delindiğini, en kör yerlere kadar çelik yolların uzandığını gördüğümüz saadet ve iftihar verici bir devirdeyiz.
“Şimdiye kadar aynı tezgâhlarda 30 bin tonluk sabit havuz yapan Almanlardan ve yine aynı tezgâhlarda ve yüzde 70 bizim işçilerimizle Yavuz dretnotunu tamir etmiş bulunan Fransızları da adım adım takip etmiştik. Onların da tecrübelerine sahibiz.
Çıplak arsalarda İtalyanların destroyerlerimizi nasıl inşa ettiklerini gördük. Muhterem beyefendi, memlekete semeremizi ve feyzimizi vermek için çırpınıyoruz. Projeyi Vekâlet ’e gönderdiğimizden beri iki sene geçti. Erkânı Harbiye, Fen Sanat projeyi tasdik ettiler. Fakat önümüzde büyük cehalet duvarı var.
Vekil Beyefendi, ben ve arkadaşlarım Hollanda ’daki öğrenim ve incelemelerden döndüğümüzden beri hiçbir sual ve sorguya veya imtihana tabi tutulmadığımız gibi -sene başı olmadığı cihetle- beş ay müddetle de hiçbir görevde yer almadan bekletildik. Bu aldırmazlık bizi müteessir etmekle beraber, İtalya ’ya gidişimizde de yine amacımızı gözümüzün önünde tutarak ve bugün her tarafından nur saçan Türkiye ’ye layık evlat olabilmek için yabancıların bütün ders alınacak noktalarını, amelenin görevlerini dahi öğrenmek koşuluyla gördüklerimizin hepsini memleketimize taşıdık. Fakat tersanede bomboş bekliyoruz.
Vekil Beyefendi, Türkiye şimdiye kadar ilk defa gemi inşa etmiyor. Cehaletin ve entrikanın söndürdüğü o ocaklar ve leylek yuvası olan bacalar, bu tarihin tanıklarıdır ama ne yazıktır ki mezartaşlarıdır. Onlar şimdi bizi seyrediyorlar! Eğer biz itimat telkin edemiyorsak, neden burasını (Gölcük Tersanesi ’ni kastediyor) tamamiyle kapatmıyoruz? Kendimizi ve her şeyimizi vakfettiğimiz mesleğimizde emeklerimizin ve bilgimizin boşa gitmemesi ve memleket vazifemizde bizi başarılı kılmak için vereceğiniz en küçük bir fırsata ve işarete hazır olduğumuzu arz eyler ve hizmetlerimin kabulünü istirham ederim.
Gölcük Deniz Fabrikalarından Yüzbaşı Ataullah Nutku.”