Bağdatlı Ruhi Biyografisi
Bağdatlı Ruhi Osmanlı Divan edebiyatı şairidir. Terkib-i Bend’i ile ünlüdür.
Bağdatlı Ruhi; Bağdat doğumlu olduğu bilinen şairin doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Asıl adı Osman, mahlası Ruhî’dir. Bağdat‘ta doğup büyüdüğü için Ruhî-i Bağdâdî (Bağdatlı Ruhî) diye tanındı. Babası Ayas Paşa maiyetinde Kanûnî Sultan Süleyman ’ın ordularıyla Bağdat ’a giderek orada yerleşen Rumelili bir sipahi idi, kendisi de sipahi olmuştur. Şiirlerinden, bir dönem için baba mesleğini seçip sipahilik yaptığı ve askerlik mesleğinde ilerleyerek kendisine bir kasabanın dirliğinin verildiği anlaşılmaktadır.
Bağdatlı Ruhi, Bağdat valisi olan paşalara sunduğu kasideleri bu döneme ait olmalıdır. Özgür bir ruha sahip olan Bağdatlı Rûhî askerî görevlerden ayrılınca diyar diyar dolaşarak meşrebine uygun ortamlar aradı, ancak hiçbir yerde yerleşemedi. Bu yıllarda şairlik yeteneği farklı tecrübe ve duyuşlarla gelişti, şiirinin konuları arasında sosyal hayat ve eleştiri önemli bir yere sahip oldu, tasavvuf alanında da ilerledi.
Türk Dîvân edebiyatı şairi Esrar Dede, Rûhî ’nin Mevlevî olduğunu, seyahati sevdiğini, İstanbul ’a giderek bir müddet Galata Mevlevîhânesi ’nde kaldığını, daha sonra Konya ’da Mevlana Türbesi ’ni ziyaret edip Hicaz ’a ve Şam ’a gittiğini yazmaktadır. Onun bu seyahatlerinde Anadolu şehirleriyle İstanbul önemli bir yer tutar. Bunun sebebi babasının buralarda bulunmuş olması yanında Osmanlı ülkesinde şairlerin gördüğü itibar olmalıdır. Ancak gezdiği yerlerde umduğunu bulamadığı şiirlerinden anlaşılmaktadır. Kendi ifadesine göre devlet ve sanat büyükleriyle tanışmak, onlara hizmet etmek, takdirlerini kazanmak için Necef, Kerbelâ, Dımaşk ve Erzurum ’u dolaştı.
Rûhî ’nin seyahat etmekten hoşlandığı ve çok yer gezdiği şiirlerinden de anlaşılmaktadır. Bir beytinde “Devr eylemedük yer komaduk bir nice yıldur / Uyduk dil-i dîvâneye dil uydu hevâya” diyerek gezmedik yer bırakmadığını söyler. Başka bir beytinde ise “Gezmedük yer komayup maşrık u mağrib dimeyüp / Gâh Rûm ’a düşelüm gâh ‘Acem geh ‘Arab ’a” diyerek İran, Anadolu ve Arap coğrafyalarında dolaştığını dile getirir.
Bağdatlı Ruhi, dönemin önemli, ünlü isimleriyle arkadaşlık kurmuştur. Çeşitli savaşlara katılmıştır. Eleştirel tarzı ve yalın üslubu ile ünlenmiştir. Eserlerinde toplumsal sorunları işlemiştir.
Şiirlerinde, dolaştığı yerlerde karşılaştığı riyakâr insanlardan, rüşvet yolunu tutan kadılardan, mürüvvetsiz beylerden ve kendi talihinden sık sık şikâyette bulundu. 1602-1604 yılları arasında Şam kadısı olan Azmîzâde Mustafa Hâletî ’nin himayesini kazandı. Rûhî kalenderâne bir hayatı çeşitli zorluklar içinde geçirerek Şam ’da vefat etti.
Bağdatlı Ruhi‘nin en çok etkilendiği şair Fuzuli‘dir, Fuzuli‘nin oğlu Fazlı ile de arkadaşlık kurmuştur. Aşk, kahramanlık gibi konular üzerine yazmaktansa yaşadığı bölgelerin idari sistemlerinin meseleleri, toplumun sorunlu ve eksik noktaları, yanlış din anlayışı gibi konularda, eleştirel bir üslupla şiirler yazmıştır.
Bağdatlı Ruhi‘nin en ünlü eseri Terkib-i Bend isimli manzumesidir. Terkib-bend: Ruhî’nin gözlemci ve eleştirel bakışının tam olarak örtüştüğü eseridir. 17 benttir. Her bent 8 beyitten oluşmuştur. 17 bendlik manzumeye Türk edebiyatının önemli isimleri (Şeyh Galip, Ziya Paşa gibi) nazireler yazmıştır.
Ruhî, en çok gazel yazan divan şairlerindendir. Divanında 1.115 gazel yer alır. Gazellerinde lirik bir söyleyiş tarzı ve rintçe bir eda vardır. Şiirlerine akıcılık ve sadelik hâkimdir. Divan’ında konuşma dili ile söylenmiş mısralar çoktur. Allah ve Peygamber sevgisini işlemiştir. Divanda dinî söyleme sahip birçok gazeli mevcuttur fakat bütün bunlara rağmen Ruhî; Mevlana ve Yunus Emre gibi bir mutasavvıf değildir.
Bağdatlı Ruhî’nin bilinen ve mevcut olan tek eseri Türkçe divanıdır. Bu divanda en çok kullanılan nazım biçimi gazeldir. Ayrıca divanda iki manzum mektup da mevcuttur.
Kanunî (1520-1566) ’nin padişahlığı döneminde dünyaya gelen, gençlik ve tahsil devri Kanunî dönemine tesadüf eden Rûhî, onun ile birlikte Sultan II. Selim (1566-1574), Sultan III. Murad (1574-1595), Sultan III. Mehmed (1595-1603) olmak üzere dört padişah devrini idrak etmiş ve Sultan I. Ahmed (1603-1617) zamanında 1014/1605-1606 ’da Şam ’da ölmüştür.
Bağdatlı Ruhi, 1605 yılında Şam, Suriye ’de 71 yaşında ölmüştür.
Kitapları:
Bağdatlı Rûhî dîvânı: karşılaştırmalı metin
Eserlerinden örnek
Terkib-i Bend’in birinci bendi
Sanmam bizi kim şîre-i engûr ile mestüz
Biz ehl-i harabâtdanuz mest-i Elest’üz
Ter-dâmen olanlar bizi alûde sanur lîk
Biz mâil-i bûs-i leb-i câm ü kef-i destüz
Sadrın gözedüb neyleyelim bezm-i cihânın
Pâ’yi hum-i meydir yirimüz bâde-perestüz
Mâil değiliz kimsenin âzârına ammâ
Hâtır-şiken-i zâhid-i peymâne şikestüz
Erbâb-i garez bizden ırağ olduğu yeğdir
Düşmez yare zirâ okumuz sâhib-i şeştüz
Bu âlem-i fânîde ne mîr ü ne gedâyuz
A’lâlara a’lâlanuruz pest ile pestüz
Hem-kâse-i erbâb-ı dilüz arbedemiz yok
Mey-hânedeyüz gerçi velî ışk ile mestüz
Biz mest-i mey-i mey-kede-i âlem-i cânuz
Ser-halka-i cem’iyyet-i peymâne-keşânuz
Gazel – Eksilmede (ilk 11 beyit)
Devrden peymne-i mihr ü vefâ eksilmede
Kalb-i ehl-i hâlden zevk u safâ eksilmede
Dem-be-dem yüz tutmada meclis perişân olmağa
Encümenden bâde-i behcet-fezâ eksilmede
Sâz ü söze kalmadı evvelki gibi meylimiz
Ya’ni dilden ârzû başdan hevâ eksilmede
Tab’ı kılmakda gubâr-âlûde cevr-i rûzgâr
Safvet-i âyîne-i âlem-nümâ eksilmede
Çeşm-i pür-nemde safâdan gayrısı urmakda mevc
Gönlümüzde derd ü gamdan mâ-adâ eksilmede
Geçmede vakt-ı şebâb ü gelmede eyyâm-ı şîb
Gitmeden dilden safâ gözden cilâ eksilmede
İyş ü nûşa şevkımiz gitdikçe noksân bulmada
Bezmimizden gün-begün ol meh-likaa eksilmede
Bâdedir gerçi devâ-yı derd ü gam ammâ ne sûd
Devrimizde ehl-i derd artub devâ eksilmede
Ey dirîngaa ekserî halkın cefâ üstündedir
Bu vefâsız dehrden ehl-i vefâ eksilmede
Olmada mihr ü muhabbetden müberrâ hass ü âm
Cem’olub ağyâr ü yâr-ı zî-vefâ eksilmede
Bir gönül eğlencesi yâr isteriz girmez ele
Gam hücum etmekde yâr-ı gam-zedâ eksilmede